Amerika Birleşik Devletleri ile Mağrip ülkeleri arasındaki ilişkiler son yıllarda önemli bir gelişme kaydetti. Başlangıçta ekonomik ve enerji çıkarlarına odaklanan bu ilişkiler, giderek güvenlik ve askeri yönleri de kapsayacak şekilde genişledi. Terörle mücadele ve bölgesel istikrarsızlık, özellikle Fas ve Tunus ile askeri işbirliğinin güçlenmesine yol açtı . Amerika Birleşik Devletleri stratejik ortaklıklar geliştirirken yardım ve eğitim programlarını artırdı. Bu yaklaşım, diğer uluslararası aktörlerin artan varlığı karşısında Amerika’nın bölgedeki nüfuzunu sağlamlaştırma arzusunu yansıtıyor. Düzenli hale gelen ortak askeri tatbikatlar, bu yakınlaşma dinamiğini ve Washington’un bu jeostratejik bölgede aktif varlığını sürdürme arzusunu gösteriyor.
YÜKSEK TEKNOLOJİLİ ASKERİ İŞBİRLİĞİNDE YENİ BİR DÖNEM
İlişkilerin derinleştiği bu bağlamda ABD ve Fas, yeni türden bir dizi askeri tatbikat başlatıyor. Arcane Thunder 24 olarak adlandırılan bu manevralar, son teknoloji bir alana odaklanıyor: Elektromanyetik Savaş.
Kamuoyu tarafından hala çok az bilinen bu tür çatışmalar, modern askeri stratejilerde giderek artan bir önem kazanıyor. Bu, geleneksel silahlara başvurmadan düşmanın elektronik sistemlerini bozmak, etkisiz hale getirmek veya tuzağa düşürmek için elektromanyetik spektrumun kullanılmasını içeriyor.
Almanya ve Fas’ta eş zamanlı olarak gerçekleştirilen bu tatbikatlar, dört ortak ülkeden yaklaşık 300 Amerikan askerini ve onların mevkidaşlarını seferber ediyor. Amaç, ölümcül olmayan etkilerin kara, deniz, hava, siber uzay ve hatta uzayı kapsayan çok alanlı bir ortamda kullanımını senkronize etmek. Bu kapsamlı yaklaşım, modern savaş alanının insani, fiziksel ve bilgisel boyutlarından yararlanarak potansiyel düşmanlara karşı kesin bir avantajı garanti etmeyi amaçlıyor.
SAVAŞ SANATINDA SESSİZ DEVRİM
Elektromanyetik savaş, savaş sanatında gerçek bir devrimi temsil ediyor. Bilgisayar sistemlerini hedef alan siber saldırılardan farklı olarak elektromanyetik spektrumun kendisine erişimi kesmeyi amaçlıyor. Sanki bir telefonu hacklemek yerine tüm sinyallerin ona ulaşmasını engelledik ve böylece onu tamamen kullanılamaz hale getirdik. Bu yaklaşım yeni taktiksel olanaklar sunarak gelişmiş savunma sistemlerini tek bir mermi bile ateşlemeden etkisiz hale getirmeyi mümkün kılıyor.
Bu gelişmenin sonuçları oldukça önemli. Orduların ileri teknolojilere giderek daha fazla güvendiği bir dünyada, düşmanın iletişim ve yönlendirme sistemlerini bozma yeteneği belirleyici olabilir. Bu nedenle bu sorunların farkında olan ABD, Fas dahil müttefikleriyle işbirliği yaparak bu becerileri geliştirmeye çalışıyor.
MAĞRİP’İN YENİ JEOPOLİTİĞİNE DOĞRU MU?
Arcane Thunder 24, tatbikatların Fas’ta yapılması oldukça önemli. Amerika’nın Mağrip politikasında artan stratejik öneminin altını çiziyor. Washington, bu ileri teknoloji manevraları için tercih ettiği ortak olarak Fas’ı seçerek, bölgedeki ittifaklarının niteliği hakkında güçlü bir sinyal gönderiyor.
Bu güçlendirilmiş askeri işbirliğinin Mağrip’in jeopolitik dengesi üzerinde yansımaları olabilir. Bölgedeki diğer ülkeleri de benzer ortaklıklar aramaya veya tam tersine Amerikan nüfuzunu dengelemek için diğer güçlere yaklaşmaya teşvik edebilir. Her durumda, bu gelişmeler, geleneksel tehditlerin artık daha yaygın ve teknolojik risklerle bir arada var olduğu bölgedeki güvenlik sorunlarının artan karmaşıklığını göstermektedir.
Akdeniz, Sahra altı Afrika ve Orta Doğu’nun kavşağında yer alan Mağrip, çok önemli bir jeostratejik konuma sahiptir. Bu nedenle istikrar ve güvenlik tüm bu bölgeler için büyük önem taşıyor. Arcane Thunder 24 Tatbikatları, ABD’nin bu stratejik bölgedeki kilit ortaklarla bağlarını nasıl güçlendirmeye çalıştığının yalnızca bir örneğidir . Gelecekte bu işbirliğinin nasıl gelişeceğini ve bunun tüm Mağrip ve ötesi için ne gibi sonuçlar doğuracağını gözlemlemek ilginç olacak.
